Ana Sayfa
Duyurular
İstanbul Ansiklopedisi

İstanbul Ansiklopedisi

Erişim adrresi : https://www.istanbulansiklopedisi.org/

İstanbul Ansiklopedisi, tarihçi ve romancı Reşad Ekrem Koçu’nun (1905-1975) ömrünün büyük kısmını adadığı, ancak tamamlayamadığı kapsamlı bir çalışmadır. Koçu, İstanbul’un “muazzam kütüğü”nü oluşturmak üzere 1944’te başladığı etraflı kaynak tarama ve madde yazımı çalışmalarını vefatına kadar sürdürür. Koçu’nun 24 cilt olarak planladığı ansiklopedinin G harfine kadarki ilk 11 cildi 1973’e dek aralıklarla Tan Matbaası, İstanbul Ansiklopedisi ve Neşriyat Kollektif Şirketi, Ercan Matbaası, Hamle Matbaası ve Koçu Yayınları tarafından fasiküller hâlinde basılır.
Sokaklardan mimari yapılara, mühim ya da sıradan şahıslardan şehrin âdetlerine, tarihî olaylardan şehir efsanelerine, nice konu farklı anlatımlar ve resimler eşliğinde kayda geçirilir. Dönemin değerli tarihçi, edebiyatçı, akademisyen ve sanatçılarının katkıda bulunduğu İstanbul Ansiklopedisi, tezkirecilik geleneğiyle Batılı ansiklopedizmi birleştiren bir başvuru kaynağı, bir tanıklıklar derlemesi ya da İstanbul’a dair her şeyi içerme çabasında devasa bir girişim olmasının yanı sıra, bütün bu malzemeyi kendine has bir İstanbul fikri veya imgesi olarak yeniden inşa eden sıra dışı bir çalışmadır.
İstanbul’un Osmanlı İmparatorluğu başkentinden Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vilayetine dönüşmesine tanıklık eden Koçu, şehri resmederken kazadan cinayete, turistten garsona, kahveden hamama gündelik ve alelade olanı anlatıma dâhil eder. Koçu hayattayken “Aba”dan “Gökçınar (Mehmed)” maddesine kadar basılabilmiş olan İstanbul Ansiklopedisi, resmî tarih anlatısının ötesine geçerek farklı pencereler aralaması sebebiyle 1990’lardan itibaren gitgide daha çok tarihçi ve araştırmacının ilgisini çeker.
Koçu’nun tasarı aşamasında kalmış gelecek ciltler için derleyip kurguladığı kapsamlı malzeme, 2018’de Kadir Has Üniversitesi tarafından devralınmasıyla bütünlüklü olarak ortaya çıkar. 40.000’i aşkın belgeden oluşan arşiv, Koçu’nun çalışma yöntemlerine ve 20. yüzyılın ikinci yarısında kısıtlı imkânlarla çok ciltli ve yazarlı bir yayın üretmeye dair verdiği fikirler açısından bir tür “medya arkeolojisi laboratuvarı” niteliği taşımaktadır. “Gökdemir (Döndü)” ile “Zürefa Sokağı” maddeleri arası ciltlerde yer alması planlanmış ve arşivde bir listesi de bulunan maddelerin taslakları, yayımlanmış ciltlerdeki bazı maddelerin erken versiyonları, Koçu’nun kimi durumlarda malzemeye göre maddeler derlediğini düşündüren bağımsız metinler ile fotoğraf, çizim, alıntı gibi büyük bir çeşitlilik arz eden belge grubu, ansiklopedinin karmaşık ve çok katmanlı oluşum sürecini ayrıntılandırır.